Halkla ilişkiler mesleğinin Türkiye'deki
konumuna değinmeden önce halkla ilişkileri tanımlamak istiyorum. Tanımını
kavradıktan sonra bu konuya daha objektif bakabileceğimizi sektörlerdeki yerini
ve önemini anlayabileceğimizi umuyorum.
18. yüzyılda
İngiltere'de ortaya çıkan Sanayi Devrimi'nin ardından dünyada yaşanan hızlı
değişim beraberinde birçok yeni meslekte
getirmiştir. Şüphesiz ki bunlardan en
önemlisi iletişim çağının en yeni mesleklerinden biri olan halkla ilişkilerdir. Halkla ilişkiler etkinlikleri pek çok alanla iç içe
olduğu için çoğu zaman reklam, propaganda
ve pazarlama gibi alanlarla karıştırılmaktadır.
Halkla ilişkilerin uygulama alanlarının genişliği yani birbirlerinden çok farklı iş kollarında
uygulanabilirliği bu mesleğin birden
fazla tanımının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Ancak yapılan pek çok tanıma göz atıldığında bu tanımlarda
dikkati çeken ortak kavramların yer
aldığı görülür. Bu tanımlardan bazıları şu şekildedir:
İngiltere Halkla İlişkiler
Enstitüsü'nün yaptığı tanıma göre halkla ilişkiler: "Bir kuruluş ile hedef kitlesi arasında iyi niyetli ve karşılıklı
anlayışa dayalı ilişkileri sürdürmeye yönelik önceden belirlenmiş çabalardır."
Uluslararası Halkla İlişkiler Derneği(International
Public Relations Association:IPRA)'nin yaptığı tanıma göre halkla ilişkiler: "Bir girişimin kamu ya da özel sektörde faaliyet gösteren bir
kuruluşun temasta bulunduğu ya da bulanabileceği kesimlerin anlayış, sempati
elde etmek ve devam ettirmek için yaptığı sürekli, örgütlü bir yönetim
görevidir."
1995 yılında göreve gelen ilk
Türk IPRA Başkanı Betûl MARDİN'in yaptığı tanıma göre ise halkla
ilişkiler: "Kamuya ya da özele ait kuruluşların
olumlu bir imaja sahip olmaları için gerekli tanıtım politikasının saptanması,
kuruluşların bu doğrultuda yönlendirilmesi, insan grupları ve kuruluşlar
arasında bilgi akışının sağlanması ve bu bilgi akımının gerekli etkinliği
kazanarak amaçlanan sonuca ulaşması için yapılan planlı faaliyetlerdir."
Yukarıdaki
tanımların hepsi doğrudur. Genel olarak baktığımız zaman halkla ilişkiler: "Kurum
içi hedef kitle ile kurum dışı hedef kitleyi birbirine bağlayan bir yönetim
fonksiyonudur. Burada kurum içi hedef kitle çalışanlar iken kurum dışı hedef
kitle müşteriler, potansiyel müşteriler, toplumsal çevre, kamuoyu önderleri,
medya, meslek kuruluşları, sivil toplum kuruluşları vb.'dir."
Peki 1972
yılında TÜHİD:Türkiye Hakla İlişkiler Derneği kurulan böyle bir meslek yaklaşık
yarım asırdır şuan konum olarak nerede? Üstelik derneğin kuruluş amaçları
arasında halkla ilişkiler uzmanlarını bir çatı
altında toplayarak meslek içi dayanışma sağlamak, mesleğin tanınması,
yerleşmesi ve gelişmesi yolunda çalışmalar yapmak yer aldığı halde 21. yüzyılda
bu mesleğin sektörlerdeki yeri nedir?
Derneğin misyonları arasında ise şu ifadeler yer almaktadır:
·
Halkla İlişkiler
mesleğinde etik kodları ve profesyonel standartları geliştirmek, benimsetmek ve
gözetmek,
·
Üyeleri, iletişim
alanındaki diğer meslek örgütleri ve paydaşları ile ulusal ve uluslararası
meslek etiği ilkelerine, dayanışmaya, bilgi alışverişine ve etkileşime dayalı
ve sürekli gelişime odaklı bir iletişim ortamı yaratmak,
·
Halkla İlişkiler
mesleğinin itibarını yükseltmek ve bir yönetim bilimi olarak benimsenmesini
sağlamak.
Son
cümleye dikkat! Bir yönetim bilimi olarak halkla ilişkiler mesleğinin benimsenmesini
sağlamak ve itibarını yükseltmek misyon olarak belirlenmiş. Az bir süre değil
44 yıldır kurulu olan bu derneğin halkla ilişkileri 21. yüzyılda getirdiği
noktaya beraber bakalım isterseniz.
VARAN 1: KARİYER.NET
İl kısıtlaması yapmadan Türkiye genelinde kariyer.net üzerinden halkla ilişkiler ile ilgili yaptığım iş araması sonucunda 261 ilan buldum. Bu ilanlar içerisinde en dikkat çekeni ise 4 yıllık İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler Bölümü mezunu çocuk bakıcısı!
VARAN 2:SECRETCV.COM
VARAN 3: ELEMAN.NET
İl kısıtlaması yapmadan Türkiye genelinde eleman.net üzerinden halkla ilişkiler
ile ilgili yaptığım iş araması sonucunda 166
ilan buldum. Bu ilanlar içerisinde en dikkat çekeni ise 4
yıllık İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler Mezunu garson!
VARAN 4: ELEMANONLİNE
İl kısıtlaması
yapmadan Türkiye genelinde elemanonline
üzerinden halkla ilişkiler ile ilgili yaptığım iş araması sonucunda 349 ilan buldum. Bu ilanlar içerisinde
en dikkat çekeni ise 4 yıllık İletişim
Fakültesi Halkla İlişkiler Mezunu şöför!
Amacım kesinlikle bu işi yapanları
küçümsemek değil. Fakat 1972 yılında Türkiye'de derneği kurulan böyle bir bölümün işverenler tarafından bilinmemesi ve saçma sapan iş
ilanlarıyla eleman aramaları 21. Yüzyıl
İletişim Çağı'nda Halkla İlişkiler'in konumunu ortaya koymuştur. TÜHİD
Başkanı ve Üyeleri, halkla ilişkiler çalışmalarını ödüllendirmek ve teşvik
etmek amacıyla, sadece "Altın Pusula Halkla İlişkiler Ödülleri"
vererek halkla ilişkiler mesleğinin Türkiye'de tanınmasını, yerleşmesini ve
gelişmesini sağlayacaklarını düşünüyorlar ise yanılıyorlar! Zira Türkiye
İstatistik Kurumu'nun sitesini ziyaret edince bile iletişim fakültesi
mezunlarının herhangi bir kamu kurumuyla ilişkilendirilmediklerini, özel
sektörde yer edinemediklerini, işsizlik oranının genel işsizlik oranından daha
fazla olduğu ortadadır.
İstanbul Üniversitesi Halkla İlişkiler ve
Tanıtım Bölümü arkadaşım Nazlıhan DEMİR'e de duygularıma tercüman olan
aşağıdaki afişi hazırladığı için ayrıca teşekkür ederim. Umarım yetkililer
sesimizi duyarak söz konusu sitelerde halkla ilişkiler başlığı altında
mesleğimiz ile çokta alakalı olmayan pozisyonlarda ilan yayınlamasını
engelleyerek mesleğimizin itibarını koruyarak Tühid'in asıl kuruluş amacını
gerçekleştirirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder